Öz
Amaç
Yapay dondurulmuş-çözünmüş blastosist transferi (FET) siklusu uygulanan hastalarda embriyo transfer gününde yüksek serum progesteron düzeylerinin gebelik sonuçları üzerindeki tavan etkisi olup olmadığını değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler
Bu çalışma yapay FET döngüsü uygulanan 595 hastayı içeren retrospektif bir kohort çalışmasıydı. Progesteron düzeylerine göre yüzdelik dilimleri değerlendirdiğimizde 40,6 ng/mL 90. yüzdeliğe, 23,9 ng/mL ise 50. yüzdeliğe karşılık geliyordu. Bu bulguya dayanarak progesteron düzeyi kesme noktasını <20 ng/mL, n=220 (%37,0); 20-40 ng/mL, n=312 (%52,4) ve ≥40 ng/mL, n=63 (%10,6) olarak belirledik. Birincil sonuç ölçüsü, klinik gebelik (CPR) ve canlı doğum oranı (LBR) olarak belirlendi.
Bulgular
Blastokist morfolojisi olarak genişleme derecesi, trofoektoderm ve iç hücre kitle derecesi klinik gebelik ile istatistiksel olarak anlamlı düzeyde ilişkili olduğunu bulduk (hepsi için p<0,001) ve 20-40 ng/mL arasındaki progesteron düzeyinin ise daha yüksek CPR ile ilişkili olduğunu bulduk (p=0,043). Çok değişkenli analizde; CPR ile ilişkili faktörler yalnızca blastosist genişlemesi ve iç hücre kütle derecesi bağımsız ve anlamlı faktörlerdi [p=0,011, (odds oranı) OO=1,6, güven aralığı (GA) 95%=1,13-2,39 ve p=0,007, OO=1,65, GA 95%=1,14-2,39, sırasıyla]. Progesteron düzeyi ve trofoektoderm derecesi istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Faktörler ile LBR arasındaki ilişkinin değerlendirilmesinde sadece blastokist genişleme derecesi 4’e eşit veya üzerinde ve trofektoderm derecesi A veya B istatistiksel olarak anlamlı LBR ile ilişkiliydi.
Sonuç:
Bu verilere göre yapay FET siklusu yapılan hastalarda embriyo transferi gününde serum P4 düzeyi 40 ng/mL’nin üzerinde ise kullanılan progesteron dozunun azaltılmasına gerek olmadığını düşündük.