ÖZET
Amaç:
Dismenore ve Premenstrüel sendromun (PMS) üniversite öğrencilerindeki karakteristiklerini ve prevalansını ortaya çıkarmak ve akademik performansları üzerindeki etkilerini incelemek.
Gereç ve Yöntemler:
Bu kesitsel çalışma Aralık 2017-Ocak 2018 tarihleri arasında Koç Üniversitesi’nde gerçekleştirilmiştir. Çoktan seçmeli ve kısa paragraf soruları içeren çevrimiçi bir anket hazırlanmıştır. On sekiz ve 27 yaş aralığındak kadın öğrenciler e-posta ile ankete davet edilmiş ve ankete başlayabilmeleri için çevrimiçi aydınlatılmış onam formu doldurmaları istenmiştir.
Bulgular:
Üç yüz elli iki öğrencinin katıldığı çalışmada dismenore prevalansı %90,1 idi. Katılımcıların %56’sı menstruasyon sırasında daha düşük akademik performans belirtti. Ancak, dismenoresi olan öğrencilerin sadece %32,8’i jinekoloji kliniğine başvurduğunu belirtti. Tek başına ve dismenore ile birlikte olan PMS prevalansı sırasıyla %71,3 ve %65,9, olarak bulundu. Akademik performansını etkilediğini bildirilenler arasında en sık görülen semptom depresyon (%27,5 prevalans) idi. Bununla birlikte, PMS’si olanların sadece %19,9’u bir sağlık merkezine başvurduğunu belirtti.
Sonuç:
Dismenore ve PMS semptomları genellikle öğrenciler tarafından ihmal edilmektedir. Yaşam kalitesi tahmin edilenden daha fazla bozulabilir. Menstrüel bozuklukları paylaşmadaki isteksizlik göz önüne alındığında, sağlık personeli bunların farkında olmalı ve rutin ziyaretleri sırasında kadınlarda bu semptomların varlığını sorgulamalıdır.