ÖZET
Düşük tehdidi ve tekrarlayan düşüklerin daha iyi anlaşılması, mevcut bilgi ve bilinmezliklerin incelenmesi, tıbbi yaklaşımların tartışılması ve durumun değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu durum, sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda tüm dünyadaki kadınlar ve aileleri üzerinde önemli fiziksel ve duygusal yükler yaratan önemli sorunlardır. Bu makale, Türkiye’de düşük konusunu, sonuçlarını, zorluklarını ve potansiyel terapötik yaklaşımları araştırmayı amaçlamaktadır. Uzman görüşleri ile düşük tehdidi ve tekrarlayan düşük yönetimi ve literatür önerilerini değerlendirmek amacıyla 6 Türk perinatolog ve kadın hastalıkları & doğum uzmanına 19 önerme sunulmuş ve uzman görüş toplantısında sonuçlar 5 puanlık Likert ölçeği kullanılarak değerlendirilmiştir. Türk perinatolog ve kadın hastalıkları & doğum uzmanları, her önermeyi ayrı ayrı değerlendirmiş ve tartışmışlardır. Uzmanların cevapları daha sonra analiz edilmiştir. Özellikle oral didrogesteron dahil progesteron kullanımı, uzmanların çoğunluğu tarafından desteklenmiştir. Ancak, didrogesteronun tekrarlayan düşük tedavisindeki yeri konusunda görüşler farklılık göstermiştir. Uzmanlar, didrogesteronun etkinliği ve güvenliliği ile düşük tehdidi ve tekrarlayan düşük tedavisinde kılavuzlardaki önerilerle aynı fikirde olmuşlardır. Vajinal progesteronun canlı doğum oranında artışla ilişkilendirilmediği görülmüştür. Vajinal ve oral mikronize progesteronun yan etkileri ve oral progesteron tedavisine daha iyi uyum sağlandığı genel olarak kabul görmüştür. Didrogesteronun düşük tehdidindeki etkinliği olumlu değerlendirilmiş, ancak tekrarlayan düşükteki etkinliği konusunda farklı görüşler belirtilmiştir. Didrogesteronun yükleme dozu şeklinde kullanımı ve kan progesteron seviyelerinin kontrolü konusundaki uygulamalar arasında farklı görüşler vardır. Bu yazı, düşük tehdidi ve tekrarlayan düşük yönetimi konusunda, progesteron tedavisinin, özellikle didrogesteronun rolünü ve ilgili kılavuzlara uyumunu vurgulayan değerli görüşler sunmaktadır. Belirsizlik alanlarını ele almak ve bu durumların yönetimini optimize etmek için daha fazla araştırma ve ulusal bir kılavuz gerekmektedir.