ÖZET
Amaç:
Jinekolojik kanser hastalarında, sitoreduktif cerrahi kapsamında uygulanan diyafram cerrahisi ile ilişkili pulmoner morbiditenin değerlendirilmesi.
Gereç ve Yöntemler:
Sitoredüktif cerrahi kapsamında diyafram cerrahisi de uygulanan 232 jinekolojik kanser hastasına ait veriler retrospektif olarak tarandı.
Bulgular:
Transdiyafram torakotomi 52 (%22,4) hastada oluşmuştu. Transdiyafram torakotomi olan hastalarda herhangi bir pulmoner komplikasyon ortaya çıkma oranı %40,4 iken, transdiyafram torakotomi olmayan hastalarda herhangi bir pulmoner komplikasyon ortaya çıkma oranı %20,6 idi. Transdiyafram torakotomi olan hasta grubunda pulmoner komplikasyon gelişme riskinin daha yüksek olduğu görüldü (p=0,004). Transdiyafram torakotomi [risk oranı (OR), 2,66; %95 güven aralığı (CI), 1,20-5,92; p=0,016], kolon rezeksiyonu (OR, 5,21; %95 CI, 2,34-11,63; p<0,001), ileostomi (OR, 19,61; %95 CI, 1,64-250,0; p=0,019), ve herhangi bir extra-pulmoner komplikasyon oluşmuş olması (OR, 2,35; %95 CI, 1,13-4,88; p=0,023) pulmoner morbiditenin bağımsız prediktörleri olarak tanımlandı. Pulmoner morbidite alt başlıklar halinde değerlendirildiğinde; transdiyafram torakotomi olan hasta grubunda plevral efüzyon, drenaj gerektiren plevral efüzyon, pnomotoraks, pnomoni ve atelektazinin, transdiyafram torakotomi olmayan hastalar ile karşılaştırıldığında, daha sık ortaya çıktığı gösterildi. Yoğun bakım ünitesi ihtiyacı oranı, transdiyafram torakotomili hasta grubunda, transdiyafram torakotomisi olmayan hasta grubuna kıyasla daha yüksekti (%30,8 vs. %12,2, p=0,001).
Sonuç:
Transdiyafram torakotomi, diyafram cerrahisi geçiren hastalarda pulmoner morbiditenin bağımsız bir prediktörüdür. Maksimal özen ile accidental trasdiyafram torakotomilerden kaçınmak ve tam kat diyafram rezeksiyonlarını torakotomi oluşturmayan alternatif cerrahi yöntemler ile gerçekleştirmek pulmoner morbidite oranının azaltılmasına ve postoperatif bakım masraflarının azaltılmasına yardımcı olabilir.