ÖZET
Amaç:
Postpartum üriner retansiyon; doğum sonrası 6 saatlik bir sürede miktürasyonun kendiliğinden olmaması veya rezidüel idrar volümünün >150 cc’den fazla olması olarak tanımlanır. İhmal edilen postpartum üriner retansiyon, mesane denervasyonuna ve aralıklı kateterizasyon gerektiren detrusor atonisine veya kalıcı işeme disfonksiyonu neden olabilir. Amacımız, doğum sonrası üriner retansiyonun olası risk faktörlerini tanımlamaktır.
Gereç ve Yöntemler:
Bu retrospektif çalışmaya 560 hasta dahil edildi. Yaş, parite, vücut kitle indeksi, doğum süresi, doğum öncesi mesane kataterizasyonu gibi değişkenler dahil olmak üzere elde edilen tüm veriler postpartum üriner retansiyonu olan ve olmayan hastalar arasında karşılaştırıldı.
Bulgular:
Çalışmamızda 560 hastadan 124’ünde (%22,1) postpartum üriner retansiyon saptandı. Postpartum üriner retansiyon için üçüncü evre süresi, doğumdan ilk işemeye kadar geçen süre, peripartum miktürasyon sayısı olası risk faktörleri olarak saptandı. Çalışmamız, diğer çalışmalardan farklı olarak, peripartum kateterizasyon ile postpartum üriner retansiyon arasındaki korelasyonu ortaya koymuştur. Postpartum üriner retansiyonu olan ve olmayan hastalar arasında diğer değişkenler açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı.
Sonuç:
Bu çalışmada, peripartum kateterizasyon ile postpartum üriner retansiyon arasında korelasyon saptandı. Postpartum üriner retansiyon oluşumuyla ilişkili olası risk faktörlerini bildiren çalışmalar bulunmaktadır. Uzun vadeli sonuçları araştırmak için geniş popülasyonlarla daha fazla çalışma yapılmalıdır.