ÖZET

Amaç:

Eklampsi, Fas’ta maternal mortalitenin ikinci ana nedeni olmaya devam etmektedir. Konvansiyonel olarak, preeklampsi ve pozitif nörosensör belirtileri (NSB) olan hastalar (örneğin; baş ağrısı ve hiperrefleksi), kötüleşme ve eklampsiye ilerleme riski yüksek olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, bu spesifik populasyon eklampsi oluşumu açısından heterojendir. Bu çalışmada, NSB ile başvuran preeklampsili kadınlarda, eklampsinin gelişimindeki risk faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

Sonuç:

Bu çalışma, bu hasta popülasyonunda iki önemli risk faktörünün, yetersiz prenatal bakımın ve ELLP sendromunun, eklampsi gelişme riski en yüksek olan hastaları erken teşhis etmede ve önleyici tedbirlere yönlendirmede yardımcı olabileceğini vurgulamaktadır.

Bulgular:

Tek değişkenli analiz, aşağıdaki risk faktörleri olan hastalarda eklampsinin gelişme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır; maternal yaş ≤25 yıl (χ2=9,58, p=0,002), primipar (χ2=6,38, p=0,011), yetersiz prenatal bakım (χ2=11,62, p=0,001), sistolik hipertansiyon ≥160 mmHg (χ2=15,31, p<0,001), diyastolik hipertansiyon ≥110 mmHg (χ2=5,7, p=0,017), yaygın akut ödem (χ2=14,66, p<0,001), hematokrit <%35 (χ2=11,16, p=0,001), serum kreatinin >100 µmol/L (χ2=13,46, p<0,001), asparate aminotransferase (AST) >70 IU/L (χ2=10,15, p=0,001) ve trombositopeni (χ2=22,73, p<0,001). Ek olarak, çok değişkenli analizde eklampsi için bağımsız öngördürücü faktörler yetersiz prenatal bakım (odds oranı (OR), 8,96 [%95 güven aralığı (GA): 3,9-20,5], p<0,001), sistolik kan basıncı ≥160 mmHg (OR, 3,130 [%95 GA: 1,342-7,305], p=0,008), trombosit sayısı <50,000 olan trombositopeni (OR, 13,106 [%95 GA: 1,344-127,823], p=0,027), AST ≥70 IU (OR, 3,575 [%95 GA: 1,313-9,736], p=0,007) ve hemoliz yüksek karaciğer enzimleri ve düşük trombosit (HELLP) sendromunun eksik bir varyantı olan ELLP sendromunu (OR, 5,83 [%95 GA: 2,43-13,9], p<0,001) kapsamaktadır.

Gereç ve Yöntemler:

Eklamptik nöbetler yönünden prediktif faktörleri araştırmak amacıyla, 1 Ocak 2012-31 Aralık 2015 tarihleri arasında preeklampsi pozitif NSB’li hastaların tek merkezli, retrospektif bir olgu-kontrol çalışması gerçekleştirilmiştir. Olgudaki hastalar, eklampsi gelişiminden önce NSB’si olan şiddetli preeklampsili gebe kadınlar idi. Kontrol grubu, hastanede kaldıkları süre boyunca nöbet gelişimi olmadan pozitif NSB’ye sahip hastalardı. Eklampsili 138 hasta ve kontrol olarak alınan 272 birey çalışmaya dâhil edildi.