ÖZET
Amaç:
Şizofreni ciddi bir psikiyatrik bozukluktur. Psikiyatrik bozukluklarla menstrüel döngü arasındaki ilişki oldukça dikkat çeken bir konudur. Premenstrüel sendrom (PMS) ise farklı psikiyatrik bozukluklarla ilişkilendirilmiş bir klinik durumdur. Bu çalışmada şizofrenide PMS ve premenstrüel alevlenmenin (PMA) araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler:
Çalışma Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı psikoz biriminde ayaktan izlenen şizofrenik bozukluklu kadın hastalarla gerçekleştirildi. Denekler düzenli adet gören 18-45 yaş arası bayan hastalar arasından seçildi. Hastalara ICD-10 bazlı PMS belirti tarama listesi uygulandı. PMA şizofrenik bozukluk belirtilerinin premenstrüel dönemde klinik olarak kötüleşmesi olarak tanımlandı. Sosyodemografik veriler kaydedildi.
Bulgular:
Tüm hastalarda en az bir PMS semptomu gözlendi. Hastalarda görülen ortalama PMS belirti sayısı 3.4±1.2, klinik olarak önemi olabilecek PMS yaygınlığı %5; PMA yaygınlığı ise %26.7 idi. En fazla bildirilen PMS belirtisi ‘şişkinlik veya kilo artışı’(%80), en az bildirilen semptom ‘konsantrasyon bozukluğu’ydu (%6.7). PMA’si olan grupta ‘iştah değişikliği’ anlamlı olarak daha fazla idi (p<0.05). PMS’u veya PMA’si olan ve olmayan hastalar yaş, medeni durum, iş, eğitim süresi, hastalık süresi, antipsikotik dozu, antidepresan ve duygudurum dengeleyici kullanımı bakımından farklılık göstermemiştir.
Sonuç:
Bu çalışma şizofrenik bozukluklu hastalarda PMS’nin ve PMA’nin oldukça yaygın olduğu, PMS ve PMA’nın büyük ölçüde ayrı klinik antiteler olduğunu düşündürmektedir. Şizofrenide premenstrüel iştah değişiklikleri dikkatle izlenmelidir. Antidepresanlar şizofrenili kadınlarda PMS’un tedavisinde yararlı gözükmemektedir.