ÖZET
Yardımcı üreme teknolojileri (YÜT), doğurganlık sorunları yaşayan kadınlar için hayati bir seçenek haline geldi. Araştırılan potansiyel müdahalelerden biri, YÜT prosedürlerinde klinik sonuçları iyileştirmek için sildenafil sitratın (SS) kullanılmasıdır. Bu çalışmanın amacı, YÜT uygulanan kadınlarda SS’nin klinik sonuçlar üzerindeki etkisini değerlendirmektir. PubMed, Scopus, Embase, Web of Science ve Cochrane Central Register of Controlled Trials dahil olmak üzere birçok veri tabanı kullanılarak kapsamlı bir literatür araştırması yapıldı. Araştırma, başlangıçtan 15 Nisan 2023’e kadar olan çalışmaları kapsadı ve analize dahil edilecek ilgili randomize kontrollü çalışmaları (RKÇ’ler) belirledi. Sonlanım noktaları, risk oranı (RR) veya %95 güven aralığı (GA) ile standartlaştırılmış ortalama fark (SOF) olarak özetlendi. Titiz bir analizin ardından çalışmaya 3.426 kadını kapsayan 28 RKÇ dahil edildi. Sonuçlar SS’nin klinik gebelik (KG) oranları üzerindeki etkisine ilişkin önemli bulgular ortaya çıkardı. SS alan kadınlar, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha yüksek KG oranı gösterdi (n=21 RKÇ, RR=1,43; %95 GA: 1,29, 1,59). Ek olarak SS, klomifen sitrat veya östradiol valerat gibi diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında, KG olasılığını bu ilaçların tek olarak kullanımı ile karşılaştırıldığında daha da artırdı (sırasıyla, RR=1,35, %95 GA: 1,19, 1,53; RR=1,55, %95 GA: 1,08, 2,22). Ayrıca bu çalışmada, diğer aktif müdahaleleri veya plaseboyu içeren kontrol grubuyla karşılaştırıldığında SS alan kadınlarda ortalama endometrial kalınlığın (EK) anlamlı derecede daha yüksek olduğu gözlemlendi (SOF=0,77, %95 GA: 0,20, 1,34). Özellikle SS’nin uygulanması, plaseboya kıyasla belirgin şekilde daha yüksek bir EK seviyesiyle sonuçlandı (SOF: 1,33, %95 GA: 0,15, 2,51). Bulgular, SS’nin luteal takviyesinin, YÜT uygulanan kadınlarda EK’yi artırmak ve KG oranını iyileştirmek için yararlı bir yaklaşım olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir.