ÖZET

Amaç:

Organ naklinin ilk günlerinden bu yana, nakil alıcılarının kansere yakalanma riskinin yüksek olduğu kabul edilmiştir. Kronik immünosüpresyon ve çevresel faktörler, alıcılarda kanser gelişiminde rol oynar. Sunulan çalışmada, renal transplantasyon sonrası kümülatif servikal displazi insidansını, hastalık gelişimi için risk faktörlerini ve yüksek dereceli displazinin ortaya çıkmasına kadar geçen süreyi değerlendirmeye çalıştık.

Gereç ve Yöntemler:

Çalışmaya jinekolojik takip için başvuran toplam 50 renal transplantasyon hastası dahil edildi. Hastaların tıbbi kayıtları son klinik ziyarete kadar gözden geçirildi, demografik özellikleri, nakil öyküleri, jinekolojik öyküleri ve jinekolojik muayene sonuçları (servikal sitoloji ve histoloji raporları) gözden geçirildi.

Bulgular:

Çalışma popülasyonundaki 50 kadından 29’u (%58; %95 güven aralığı: 8,8-15,9) ortalama 7,8 yıllık bir takip süresinde (4,6-12,9) ilk nakilden sonra servikal displazi geliştirdi. Transplantasyondan önce benign servikal sitolojisi olan 21 kadında, transplantasyondan sonra düşük derecede intraepitelyal lezyonlar + kanıtı vardı (bunların %47’si transplantasyondan sonraki 2 yıl içinde idi). Takip sırasında 8 kadına (%18,2) yüksek dereceli intraepitelyal lezyonlar + (transplantasyondan sonraki 5 yıl içinde) tanısı kondu.

Sonuç:

Böbrek nakli hastalarının normal popülasyona göre daha yüksek anormal servikal sitoloji ve histoloji oranlarına sahip olduğu bulunmuştur.