ÖZET
Amaç:
Büyük bir sosyal ve ekonomik yükü olan rahim ağzı kanseri, dünya genelindeki kadınlar arasında kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biridir. Erken evrelerdeki tanısı, mortalite ve morbidite oranlarını azaltabilmektedir. Bu çalışma, oksidatif stres düzeyini ve kemoradyasyonun etkisini belirlemek için rahim ağzı kanserli hastalarda serum total antioksidan kapasitesi (TAK) ile malondialdehit (MDA) ve bakır konsantrasyonlarının durumunu değerlendirmek amacıyla yapıldı.
Gereç ve Yöntemler:
Onkoloji ve jinekoloji anabilim dalına başvuran, histopatolojik olarak rahim ağzı kanseri olduğu kanıtlanmış 50 hasta ve yaş-uyumlu 50 sağlıklı kadın çalışma için seçildi. Her iki çalışma grubunda da serum TAK, MDA ve bakır değerleri ölçüldü. Kemoradyasyonun bunlar üzerindeki etkisi rahim ağzı kanserli hastalarda değerlendirildi.
Bulgular:
Hastaların ortalama yaşı ± standart sapma 43,98±6,38 yıl iken, kontrollerin ise 31,56±6,84 yıl idi. Hastalarda ortalama serum bakır ve MDA konsantrasyonları kontrollerle karşılaştırıldığında anlamlı derecede yüksek iken, ortalama TAK değeri kontrollere göre azaldı. Kemoradyoterapi sonrasında sırasıyla TAK ve MDA’da anlamlı bir artış ve azalma mevcuttu, bakır konsantrasyonundaki değişiklikler ise anlamlı değildi.
Sonuç:
Bu bulgular; rahim ağzı kanserli hastaların oksidatif stres içerisinde olduklarını, çünkü bu hastalardaki serum oksidatif parametrelerin (bakır, MDA) arttığını ve koruyucu TAK’nin azaldığını ve kemoradyoterapinin antioksidan kapasitelerini artırdığını göstermektedir. Hastalık prognozunu iyileştirmede, antioksidanların kemoradyoterapi ile eş zamanlı kullanımını değerlendirmek için ileri çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.