ÖZET
Amaç:
Bu çalışmayla amacımız %95 etiyolojisi bilinmeyen prematür ovariyan yetmezliğin etiyolojisine ve tedavisine ışık tutabilmektir.
Gereç ve Yöntemler:
Haziran 2012-Ocak 2014 yılları arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’ne klinik ve endokrinolojik olarak prematür ovariyan yetmezlik tanısı ile başvuran 18-40 yaş arası 30 hasta dahil edildi. Bulgular: Çalışmamızın sonucunda her iki gruptada pelvik ultrasonografide herhangi bir patoloji yoktu ve her iki grubunda kromozom analizleri normaldi. Demografik veriler açısından gruplar arasında anlamlı bir farklılık izlenmedi. Glukoz, lipit profili, tiroid stimülan hormon, prolaktin düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık izlenmedi. Ancak, luteinize edici hormon, total antioksidan statüs, total oksidan statüs ve oksidative stres indeks düzeyleri ve neutrofil lenfosit oranı hasta grupta anlamlı olarak yükseklik izlendi. Estradiol hasta grupta anlamlı olarak düşük tespit edildi (p<0,001). Yapılan korelasyon analizinde folikül stimülan hormon ile total oksidant statüs ve oksidative stres indeks ve neutrofil lenfosit oranı arasında pozitif korelasyon izlendi. Sırasıyla r=0,573** p<0,001, r=0,584** p<0,001, r=0,541 p<0,001. Folikül stimülan hormon ve total antioksidan statüs, arasında negatif korelasyon izlendi r=-0,437** p<0,001.
Sonuç:
Prematür ovariyan yetmezliği olan hastalarda neutrofil lenfosit oranı, total antioksidan statüs, total oksidan statüs düzeyinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz ve bu nedenle prematür ovariyan yetmezliğin tedavisinde antioksidatif ve antienflamatuvar tedaviler verilebilir. Ancak bunun prematür ovariyan yetmezliğin etiyolojisinde mi yoksa prematür ovariyan yetmezliğin sonucu mu olduğunu söylemek için daha geniş çalışmalara ihtiyaç vardır.
Bulgular:
Çalışmamızın sonucunda her iki gruptada pelvik ultrasonografide herhangi bir patoloji yoktu ve her iki grubunda kromozom analizleri normaldi. Demografik veriler açısından gruplar arasında anlamlı bir farklılık izlenmedi. Glukoz, lipit profili, tiroid stimülan hormon, prolaktin düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık izlenmedi. Ancak, luteinize edici hormon, total antioksidan statüs, total oksidan statüs ve oksidative stres indeks düzeyleri ve neutrofil lenfosit oranı hasta grupta anlamlı olarak yükseklik izlendi. Estradiol hasta grupta anlamlı olarak düşük tespit edildi (p<0,001). Yapılan korelasyon analizinde folikül stimülan hormon ile total oksidant statüs ve oksidative stres indeks ve neutrofil lenfosit oranı arasında pozitif korelasyon izlendi. Sırasıyla r=0,573** p<0,001, r=0,584** p<0,001, r=0,541 p<0,001. Folikül stimülan hormon ve total antioksidan statüs, arasında negatif korelasyon izlendi r=-0,437** p<0,001.