ÖZET
AMAÇ:
İntrauterin gelişme kısıtlılığı tanısı ile doğum eylemi indüklenmiş gebelerde fetal pulse oksimetrenin sezaryen hızı ve yenidoğan sonuçlarına olan etkilerini ortaya koymak.
SONUÇ:
İntrauterin gelişme kısıtlılığına sahip fetüslerin doğum eyleminin takibinde fetal pulse oksimetre kullanılması yenidoğan sonuçlarının değiştirmeksizin fetal distres tanılı sezaryen hızını azaltır.
SONUÇLAR:
Doğum eyleminin takibinde Grup 2 olgularında, Grup 1 ile karşılaştırıldığında, oksitosin arttırımı (% 86’ya karşılık % 60, p: 0.006) ve vaginal doğum (% 86’ya karşılık % 43, p<0.001) anlamlı olarak fazla iken fetal distres endikasyonu ile yapılan sezaryen hızı (% 13’e karşılık % 41, p: 0.003) anlamlı olarak daha az bulundu. Her iki grup erken yenidoğan sonuçları açısından benzerdi.
GEREÇ-YÖNTEM:
İntrauterin gelişme kısıtlılığı tanısına sahip 50 mcg dilaltı misoprostol ile doğum indüksiyonu planlanan gebeler 2 gruba ayrıldılar. Birinci gruptaki 46 gebede eylem süresince fetal iyilik hali kardiyotokografi ile takip edildi ve fetal distres endikasyonuna bağlı sezaryen kararında bu yöntem esas alındı (grup 1). İkinci grubu oluşturan 45 gebede ise doğum eyleminin takibinde kardiyotokografi ile birlikte fetal pulse oksimetre kullanıldı ve distres tanısı pulse oksimetre ile ölçülen fetal oksijen satürasyonu değerlerine dayanılarak konuldu (grup 2). Gruplar doğum eylemi süreleri, doğum sonuçları, Apgar skorları, kordon kan gazı analizleri ve erken yenidoğan seyri açısından karşılaştırıldılar.