ÖZET
Amaç:
Bu çalışmada uteroservikal açının preterm eylem ve obstetrik sonuçları öngörmedeki rolünü değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler:
On altı-24 hafta arası rutin takip için polikliniğe başvuran, uteroservikal açısı ölçülerek doğumu tarafımızca yaptırılan toplam 125 gebeyi çalışmaya dahil ettik. Hastaların yaş, boy, kilo, gravida, parite, doğum şekli, gebelik haftası ve fetal ağırlık, doğum öncesi ve doğum sonrası tam kan sayımı, servikal uzunluk ve uteroservikal açı değerleri kaydedildi. Hastalar preterm ve term; indüksiyon başarısı olan ve olmayan; doğum sonu kanama olan ve olmayan olarak ayrıldı. Değişkenler gruplar arasında değerlendirildi.
Bulgular:
Servikal uzunluk preterm grupta anlamlı olarak daha kısaydı (30,74±6,37 ve 39,19±5,36, p<0,001). Uteroservikal açı pretermlerde 100,85 (85,2-147) ve termlerde 88 (70-131) derece idi ve istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,001). Ayrıca erken preterm grubunda uteroservikal açı anlamlı olarak daha genişti [126 (100,7-147) ve 98 (85,2-114), p<0,001]. Doğum sonu kanaması olan ve olmayan gruplar karşılaştırıldığında uteroservikal açı [96,5 (71-131) ve 88 (70-147) açısından anlamlı fark bulunmadı, p=0,164]. Hastalar indüksiyon başarısına göre sınıflandırıldığında, indüksiyon başarısı pozitif grupta uteroservikal açı daha genişti (p<0,001). Uteroservikal açı >85 derece olması, preterm doğumu %100 duyarlılık ve %45,54 özgüllük ile öngördü (eğrinin altındaki alan=0,743, p<0,001).
Sonuç:
Çalışmamız literatürle uyumlu olarak uteroservikal açının preterm eylem ve indüksiyon başarısını öngörmede yararlı bir belirteç olabileceğini gösterdi. İlaveten bu açı, erken ve geç preterm olgularda da yararlı bir belirteç olabilir.