Öz
Amaç
Erken evre kanserinde parametrektomiyi de içeren radikal histerektomi standart tedavi olmaya devam etmektedir, ancak önemli morbidite ile ilişkilidir. Parametrial invazyon riski düşük hastaların belirlenmesi, daha az invaziv cerrahi stratejilerini desteklemek açısından önemlidir.
Gereç ve Yöntemler
Bu retrospektif çalışmada, Jinekoloji ve Obstetrik Federasyonu 2018’e göre evre IA-IIB serviks kanseri tanısı almış, 2001-2020 yılları arasında tip III radikal histerektomi ve lenfadenektomi uygulanmış 177 hasta değerlendirildi. Klinik ve patolojik veriler analiz edilerek parametrial invazyonu öngören faktörler belirlendi.
Bulgular
Parametrial invazyon 40 hastada (%22,6) saptandı. Bu hastalar anlamlı olarak daha yaşlı (ortalama yaş 56,05±11,16’ya karşı 49,21±10,80 yıl, p=0,013) ve çoğunlukla menopozdaki hastalardı. Parametrial invazyon; tümör boyutunun büyüklüğü (35,10±13,72 mm’ye karşı 24,15±13,50 mm), derin stromal invazyon (>10 mm), lenfovasküler alan invazyonu (LVSI) ve lenf nodu metastazı (pelvik ve paraaortik) (p<0,01) ile ilişkili olarak değerlendirildi. Lojistik regresyon analizinde 55 yaş ve üzeri olmak [risk oranı (RO): 3,302 %95 güven aralığı (GA): 1,432-7,614), p=0,005], LVSI pozitifliği [RO: 3,52 (%95 GA: 1,641-9,518), p=0,002] ve stromal invazyon derinliği >10 mm [RO: 5,326 (%95 GA: 2,157-13,153), p<0,001] parametrial invazyonun bağımsız risk faktörleri olarak saptandı.
Sonuç
Elli beş yaş ve üzeri olmak, LVSI pozitifliği ve derin stromal invazyon, parametrial invazyon için anlamlı bağımsız risk faktörleridir. Bu parametrelerin dikkatli değerlendirilmesi, daha az radikal cerrahiye uygun hastaların seçimini yönlendirebilir ve onkolojik sonuçlardan ödün vermeden morbiditeyi azaltabilir.