ÖZET
Akupunktur, birçok randomize kontrollü çalışmada (RKÇ) in vitro fertilizasyon (IVF) döngülerine adjuvan bir tedavi olarak sunulmuştur. Ancak, prosedürün etkinliği ve güvenliği ile ilgili çalışmaların tartışmalı sonuçları mevcuttur. Biz bu sistematik inceleme ve meta-analizde, primer ve sekonder kadın kısırlığında IVF döngülerine ek olarak akupunkturun ne kadar etkili ve güvenli olduğunu belirlemek istedik. İlgili RKÇ’ler için bir literatür taraması yaptık ve sonuçta 9 çalışmayı dahil ettik. Seçilen ana sonlanımlar, klinik gebelik, devam eden gebelik, düşük, canlı doğum ve yan etki oranlarını içermekteydi. Akupunktur alan hastalar, kullanılan akupunktur noktalarından veya iğnelerin yerleştirilmesi protokolünden bağımsız olarak gruplandırıldı. Farklı RKÇ’lerin sonuçlarını araştırmak için çalışmaların Çin içinden mi yoksa Çin dışından mı kaynaklandığına göre bir alt grup analizi yaptık. Sonuçları %95 güven aralığı (GA) ve bir risk oranı (RR) şeklinde havuzladık. Analiz, Çin’de akupunkturun plasebo ile kıyaslandığında daha düşük oranda klinik gebeliğe [RR=0,80, %95 GA (0,66, 0,97), p=0,02] ve devam eden gebeliğe [RR=0,78, %95 GA (0,63, 0,97), p=0,03] yol açtığını ortaya koydu. Çin dışında akupunktur klinik gebelik oranlarını [RR=1,38, %95 GA (1,11, 1,71), p=0,003] ve devam eden gebelik oranlarını [RR=1,73, %95 GA (1,29, 2,31), p<0,001] artırdı. Canlı doğum ve düşük oranları kollar arasında anlamlı farklılık göstermedi. Yan etkilerle ilgili olarak, akupunktur gruplarında, kontrol gruplarına kıyasla anlamlı olarak daha fazla oranda ponksiyon yerinde kaşıntı vardı [RR=1,51, %95 GA (1,12, 2,04), p=0,007]. Genel analiz, IVF’ye ek tedavi olarak akupunktur kullanıldığında dünya çapında klinik gebelik oranlarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış olmadığını göstermektedir. Dahil edilen hiçbir çalışmada hasta güvenliği ile ilgili herhangi bir sorun yoktu. Alt grup sonuçları, klinik gebelik için daha iyi oranların Çin dışında gerçekleştirilen RKÇ’lerde daha sık ortaya çıktığını gösterdi.